Hani ‘’Ev alma komşu al’’ derler ya, işte bu çok doğru bir kavramdır. Komşuluk ilişkilerimiz ne kadar sağlıklı ilerlerse, hayattan o kadar fazla tat almaya başlarsınız. Komşularınızla geçinemiyorsanız ve aranız bozuksa, bu durum tüm hayatınıza yansıyacaktır.
Komşular bazen bize ailemizden, akrabalarımızdan ve dostlarımızdan daha yakın olabilir. Komşuluk ilişkilerini sıkı tutmak ve bir ihtiyaç anında komşunuzun kapısını çalmak paha biçilmezdir. Aynı durumda komşular arası gidip gelmeler ve eksik istemeler çok değerlidir. Aklıma komşulukla ilgili bir söz geldi yine… ‘’Komşu komşunun külüne muhtaçtır.’’
Komşuluk tanımını yapacak olursak; Birbirine bitişik olan ve yakın yerlerde yaşayan insanların arasındaki sosyal ilişkidir. Komşu olmanın bir takım görev ve hakları vardır. Komşularınızla aranız bozuk ve sürekli tartışma içerisindeyseniz, işte o zaman dinlenmek ve rahat olmak için kaldığınız yaşam alanınız da huzursuzluk yaşarsınız. Gürültü çıkaran, oturduğunuz alanın kurallarına uymayan komşuların sayısı azımsanmayacak kadar fazladır. Sırf komşuları yüzünden ev değiştiren insanların sayısı epeyi fazladır. ‘’Kötü komşu insanı ev sahibi yapar’’

Komşuluk İlişkileri Nasıl Yaşanmalıdır?
Komşuluk sadece site ve apartmanda oturanlar arasında değil iş yerleri, köy ve kasabalarda da yaşanabilmektedir. Komşuluk ilişkileri aile ilişkilerinden sonra en yakın sosyal çevreyi temsil etmektedir. Özellikle şehirleşmenin artması ve hayatın zorlukları, insanları bir arada yaşamaya zorunlu tutmuştur. İnsanlar bir arada yaşarlarken birbirleri ile dayanışma içinde olmalıdırlar. Komşuluk töre ve geleneklere göre toplumumuzda çok önemli bir yer tutar.
Evde ekmek bittiğinde ve bir ihtiyacınız olduğunda, en yakınınızdaki komşunuzun kapısını çalarsınız. Hasta olduğunuzda, acil bir durumda ailenizden ve akrabalarınızdan önce size en yakın olan kişiler komşularınızdır. Önemsiz bir şeymiş gibi görünebilir fakat, o önemsiz olan şeyin olmaması büyük aksaklıklara yol açabilir. Oturmuş olduğunuz yaşam alanlarında diğer kat maliklerini düşünerek hareket etmelisiniz.
Kokan ve akan çöpünüzü kapının önüne koymamalı, müzik sesini fazla açmamalı, aşırı gürültü yapmamalı ve oturduğunuz yerdeki sorumluluklarınızı yerine getirmelisiniz. Sosyalleşmek için çeşitli etkinlikler yaparak, ortamın samimi olmasını sağlayabilirsiniz. Özellikle büyük kentlerde bazı karşı komşular bile birbirlerini tanımıyorlar. Komşuluk birçok yerde anlamını yitirmiş durumdadır. Apartmanlarda birbirini tanımayan, asansörde birbirlerini gördükleri halde selam vermeyen insanlar var. Eskisi gibi ne yazık ki sağlam komşuluk ilişkileri yok, ama azda olsa örneklerini görebilmekteyiz. Komşuluk ilişkilerinin olmaması insanı çaresizliğe sürükleyerek, manevi yönünüzün azalmasını sağlar.
Komşularınızın kıymetini bilin ve onları her gördüğünüzde gülümseyerek selam verin. Onlar ilk etapta size soğuk davransa bile, göreceksiniz buzlar zamanla kırılacaktır. Apartman ve sitelerde yönetimsel sorunların yaşanması, komşuluk ilişkilerini zedelemektedir. Böyle bir sorunun yaşanmaması için, apartman ve sitenizi profesyonel yönetim firmalarına emanet etmelisiniz. Yönetimin komşular arasından seçilmesi, ciddi sorunları beraberinde getirir. Komşularla asla aranızı bozmadan mutlu bir ömür geçirmek dileğiyle…